Sözde soykırım kararı, siyasi bir hesaplaşma mı?

Ne bitmez tükenmez meseleymiş bu böyle? Yıllardır, sanki planlanmış gibi, belirli aralıklarla gündeme getirip, tartışıyorlar. Yine, geçtiğimiz hafta Hollanda gündemine pat diye düştü. Neden mi bahsediyorum? Sözde Ermeni soykırım önerisinin Hollanda Temsilciler Meclisinde ezici bir çoğunlukla kabul edilmesinden bahsediyorum. Bu kahredici iddia kaçıncı kez gündeme getirildi? Allah aşkına! Artık bilemiyorum. Temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyorlar. Siyaset, sivil toplum ve medyada etkin olanlar hatırlayacaklardır. 2004 yılından itibaren sürekli gündeme getiriliyor. Örneğin 2006 Milletvekli seçimleri bunun en somut örneği. Seçim tarihine ramak kala yine sözde Ermeni soykırımı gündeme getirildi. Ortalık toz duman oldu. Sosyal Demokratlar (PvdA) ve Hristiyan Demokratlar (CDA) sözde soykırımı kabul etmedikleri için Türk kökenli milletvekili adaylarını listelerinden çıkardılar. Yani arkadaşlarımız sözde Ermeni soykırımı meselesine kurban edildiler…

Aradan yıllar geçti. Bu zaman zarfında yer yer sözde Ermeni soykırımı gündeme geldi ve gitti. Ancak, geçen hafta, hükümetin yeni ortağı Hristiyan Birliği (CU) milletvekili Joel Voordewind tarafından hazırlanan bir önergeyle tekrar meclise sunuldu. Meclisteki dokuz partinin milletvekillerinin de imzası alındı. Öneride sözde Ermeni soykırımının parlamento tarafından tanınması vardı. Ne yazıkki, DENK Partisi milletvekilleri hariç, diğer partilerin milletvekillerince öneri kabul edildi. Yani Temsilciler Meclisi soykırımı tanıdı. Bu siyasi karar veya tanıma hükümeti bağlamıyormuş. Çünkü, Birleşmiş Milletler’in ve Uluslararası Mahkeme’nin bu yönde, 1915 olaylarıyla ilgili her hangi bir kararı bulunmuyor. Dolayısiyle hükümet açısından soykırım’dan bahsetmek mümkün değil. Hollanda Dışişleri bakanlığını vekaleten yürüten Sigrid Kaag’a göre de Meclisin aldığı kararın bağlayıcılığı yok.

Peki, alınan kararın bağlayıcılığı olmamasına rağmen, ortalığı bu kadar velveleye vermenin amacı ne? Ya da durup dururken böyle bir öneri niye verildi? Ve parlamentonun ezici çoğunlukla önergeyi kabul etmesinin altında ne yatıyor? Kanaatimce bütün mesele burada gizli.

Yapılan açıklamalar arasında, Hollanda Meclisinin sözde soykırımı tanımasının Türkiye Ermenistan arasında bir uzlaşmayı hedeflediği söyleniyor. Hollandalı parlamenterler iki ülke arasında çatışma istemiyorlarmış. Bunun derdi Hollandalı milletvekillerine mi düşmüş? Güler misin? Ağlar mısın? Diğer taraftan, böyle bir kararın Hollanda belediye seçimleri öncesi Hollanda’da yaşayan Ermenilere mesaj olduğu da söyleniyor. Ermenilerin sayısı göz önüne alındığında, bu yorum da tam yerine oturmuyor. Her yıl 24 Nisan yaklaşınca sözde soykırım meselesinin gündeme getirildiği yorumu doğrudur.

Bütün bu yorumların dışında bir şeyler var sanki. Özellikle, geçen hafta Hollanda Meclisine getirilen sözde soykırım meselesi yeni bir mesele değil. Adeta, 2004 yılından beri çiğnenen bir sakız. Aynı teklif yıllardır bilmem kaç kez gündeme getirildi. Daha iki buçuk ay önce aynı parlamento PVV’nin önerisini kabul etmemişti. Hollanda meclisinin şimdi yaptığı işgüzarlık gibi görünsede, arka planda başka hesapların olduğunu düşünmekten kendimizi alamıyoruz.

Diğer taraftan, Uluslararası hukuk kuruluşlarının 1915 olaylarıyla ilgili, soykırım yönünde verdikleri bir kararı bulunmamaktadır. Bunu milletvekillerinin bilmemeleri mümkün değildir. O zaman insanın aklına, son aylarda Türkiye – Hollanda arasındaki ilişkilerden başka bir şey gelmiyor. Yani Hollanda Meclisinin bu anlamsız ve hükümsüz kararı ikili ilişkilerdeki hesaplaşmanın bir halkası olabilir. O zaman Hollanda, iki ülke arasındaki ilişkilerde elindeki Ermeni kartını kullandı. Bunun adı, olaya tamamen siyasi önyargıyla yaklaşmaktır. Siyasi hesaplaşma sonucu alınan bir karardır. Hukuki bir tutanağı yoktur. Meclisin tutumu kastidir. Türkiye köşeye sıkıştırılmak isteniyor. Endişe verici tarafı da, Hollanda karar vericilerinin içinde bulundukları haleti ruhiyeyi anlatmasıdır.

Tabiiki bu gelişmelerin zararını Hollanda’daki Türkler çekiyor. Karar sonrası medya aracılığı ile başlayan yeni tartışmalar Hollanda’yı ve Türkleri uzun süre meşgul edecek ve yoracaktır.

Veyis Güngör
25 Şubat 2018

Scroll naar boven
Scroll naar top