Avrupa’nın yeni kültürel değeri: Ramazan

Ramazan, Avrupa’nın bir kültür değeri olma yönünde hızla ilerliyor. Her yıl olduğu gibi, 2023 yılında da, Ramazan’ın gelmesiyle Avrupa’da da gözle görülebilir bir hareketlilik görülmektedir. Hareketlilik çerçevesinde, Ramazan etkinliklerinin geçmiş yıllara göre arttığını, bu yıl iftar programlarının Müslüman kuruluşlar yanı sıra bazı kamu kuruluşlarında da organize edildiğini belirtmeliyiz. Medya, siyaset, eğitim organları, devlet daireleri, belediyeler, stadyum ve camilerde yapılan iftar programları, Ramazan’ın artık Avrupa’da bir  kültürel değer olarak kabul edileceğinin işaretleri olarak yorumlanabilir. Bu yazıda, Avrupa’nın farklı merkezlerinde organize edilen iftar programları ve Hollanda örneğinden hareketle, Ramazan’ın yirmi milyon Müslümanın yaşadığı Avrupa’da bir kültürel değer olma yönünde hızla ilerlediğini ifade etmeye çalışacağız.

Avrupa toplumunun büyük bir bölümü, -sömürge dönemlerini saymazsak-, İslam ve Müslümanlarla yoğun bir şekilde, İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa’ya yapılan iş gücü göçüyle gelen göçmenlerle tanıştı. Müslüman göçmen topluluklar, -İngiltere farklılık oluştursa da-, genel anlamda Avrupa’da yarım yüzyılı aşan bir süreyle yaşamaktalar. Müslüman göçmenlerin Avrupa’ya getirdikleri Ramazan ve oruç, göç tarihinin başlamasından yaklaşık on yıl sonra kendini gösteren, İslam kültürünün kurumlaşma sürecinin önemli bölümünü oluşturmaktadır. Göçün ilk yıllarında, zor şartlarda bile fabrika binalarında, kilise salonlarında organize edilen iftar yemekleri, kılınan teravih ve bayram namazları, aile birleşimiyle birlikte evlerde ve devamında yeni açılan camilerin salonlarına taşınmıştır. Bu sürece Müslümanların kurdukları dernek, vakıf, cemiyet eklenerek, Ramazan kültürü yaşatılmaya başlamıştır.

Avrupa Müslüman topluluğunun iki büyük grubu olan, Türkler ve Faslılar ve sonradan diğer Müslüman ülkelerden gelen topluluklar, oluşturdukları kurum ve kuruluşlar, -ki camiler başta olmak üzere-, yarım yüz yıla yaklaşan bir süre içinde, Avrupa’da Ramazan Kültürü oluşturan kuruluşlar olmuştur. Gönüllü ve sivil kuruluşlular, geçen bu süreçte, iftar programlarını yemeklerle sınırlı tutmamışlar, daha da zenginleştirmişlerdir. Örneğin, iftar öncesi veya sonrası seminerler, oruç ibadetini anlatan programlarla iftar programları zenginleştirilmiştir.

Aileler arası iftar davetlerini takip eden dernek, vakıf ve cami iftar programları, bir müddet sonra içinde yaşanılan ülke insanları, komşular, iş ve okul arkadaşları, iftar programlarında görülür hale gelmiştir. Böylece Avrupa’da Ramazan kültürü yeni boyut kazanmıştır. Bu süreç 1990’lı yıllarda kendini göstermiştir. Örneğin, 1995, 1996 yıllarında Amsterdam Türkevi’nin organize ettiği “Ramadan meer dan het Vasten” (Ramazan oruç tutmaktan ibaret değildir)  programlarına mahalle sakinleri, belediye çalışanları, siyasi parti, sendika ve medya temsilcileri katılmışlardır (El Fers, M. & Güngör, V. 1996).
Yine bu yıllarda, kuruluşların organize ettikleri iftar programları yanı sıra, içinde yaşanılan ülkenin farklı kurumlarında çalışan Müslüman bireyler de, Ramazan süresince, kurumlarında Ramazanla ilgili bilgilendirme toplantıları ve iftar programları düzenlemişlerdir. Öyle ki, Müslüman çalışanların oruç tutarken neler hissettiklerini tecrübe etmek ve dayanışma için, oruç tutan Hollandalı, Alman yöneticiler ve çalışanlar da bulunmaktadır.

Ramazan ve Müslümanların oruç ibadetine, Avrupa medyası ilk yıllardan itibaren büyük ilgi göstermiştir. Sonraki yıllarda, bazı yayın organları sayfalarında Ramazan Günlüğü yayınlayarak, oruç tutan bir Müslümanın günlük hissettiklerini, tecrübelerini geniş kitlelerle duyurmuştur (Güngör, V. 2022). Tüm bu yayınlara rağmen, her yıl olduğu gibi, Avrupalı iş arkadaşları oruç tutan Müslümanlara, ‘bütün gün su da mı içmiyorsun’ sorusunu ısrarla tekrar etmektedirler. Avrupalı siyasetçiler, Başbakanlar, parti başkanları ve farklı dinlerin temsilcileri her yıl Ramazan’ın başlamasıyla, Müslümanlara iyi dileklerini sunan mesajlar yayınlarken, Bayram’da da Müslümanları tebrik etmektedirler.

Avrupa’da Ramazan kültürünün gelişmesin 2010’lı yıllardan sonra farklı bir boyut kazanarak, var olan iftar gelenekleri yanı sıra, kalabalık sayıda davetlilerin katıldığı büyük salonlara ve festival şeklinde yer yer Ramazan boyu devam eden çok yönlü organize edilen etkinliklere dönüşmüştür. İlk kez 2012 yılında Almanya’nın Dortmund kentinde organize edilen ‘Festi Ramazan’, her yıl genişletilerek, diğer ülkelerde de organize edilmeye başlanmıştır. Diğer taraftan, Hollanda Türk İşadamları Derneği HOTIAD’ın, gelenek haline getirdiği, Hollanda siyasetçilerinin de katıldığı “Ulusal İftar” programı da, Avrupa’da oluşan Ramazan kültürünün farklı boyutunu oluşturmaktadır.  

Kovid 19 salgını nedeniyle iki yıl sekteye uğrayan Avrupa’daki Ramazan etkinlikleri, 2023 yılı itibarıyla çok daha farklı bir boyut kazanmıştır. Bu yıl Ramazan’ın başladığını, başta Müslüman topluluklardaki hazırlıklar olmak üzere, Avrupa’daki zincir marketlerin oluşturdukları özel Ramazan köşeleri, bir çok kurum ve kuruluşun yayınladığı, ‘Ramadan Mubarak, Ramadan Kareem’ mesajlarıyla geniş kitleler öğrenmiş oldu (Güngör, V. 2023). Ramazan’ın gelişi, İngiltere’nin başkenti Londra‘da bulunan ünlü Victoria ve Albert müzeleri ve Chelsea futbol takımının Stamford Bridge Stadında organize edilen geniş katılımlı iftar programları ve Almanya’nın Ludwigsburg kentinde organize edilen 16’ıncı Geleneksel IFTAR am Marktplatz iftar programı (KİLİM Gazetesi) ile perçinlendi. Avrupa ülkelerinin farklı başkentlerinde yapılan ve yer yer, yerli halkın da katılım sağladığı iftar organizasyonları, Ramazan’ın, artık bir Avrupa kültür değeri olduğunu ve Avrupa sosyolojisinin bir parçası haline geldiğini gösterir niteliktedir.

İngiltere ve Almanya’da organize edilen ve sosyal medyada büyük yankı uyandıran görkemli iftar programlarından sonra, Hollanda’da farklı bakanlıklarda çalışan Müslüman personelin organize ettikleri iftar programları da, 2023 Ramazan’ının en belirgin etkinlikleri arasında yerini aldı.
Kleurrijk Netwerk adıyla, Hollanda Ekonomi ve İklim, Enerji İşleri Bakanlığı, Tarım, Tabiat ve Gıda Kalitesi Bakanlığı çalışanları, Lahey’de bulunan Juliana Plaza’da bir iftar yemeği organize ettiler. İftar programına Bakanlıklarda çalışan oruç tutan ve tutmayan personel, İklim ve Enerji Bakanı Rob Jetten, Ekonomi Bakanlığı Genel Sekreteri Sandor Gaastra, Sağlık, Refah ve Spor Bakan yardımcısı Abigail Norville ve Tarım, Tabiat ve Gıda Kalitesi Bakanlığı genel sekreteri Jan-Kees Goet da katıldı (Kaplan, D. 2023). Böyle geniş katılımlı bir iftar programının organizasyonunda, Bakanlıklarda görev yapan Müslüman bireylerin önemli rol oynadığı dikkatlerden kaçmamalıdır.  

Ramazan kültürünün gelişmesinde, kurumlarda yetkili Müslüman karar vericilerin olması, bu süreci olumlu yönde etkilemektedir. Bu bağlamda, Arnhem’in Fas kökenli Belediye Başkanı Ahmed Marcouch’un, sosyal medya hesabından Ramazan’ın başlangıcında yaptığı açıklama, oldukça anlamlıdır. Başkan açıklamasında, Kur’an-ı Kerim’in indirildiği Ramazan ayının, Müslümanlar için hayati önem taşıdığını, tutulan oruçlarla günlük yaşam rutininin dışına çıkılarak, insanların kendilerini sorgulayıp, tefekkür etme imkanı bulduklarını belirtti.
Ahmed Marcouch, Arnhem sakinlerine ve şehirde bulunan yedi cami yönetimine yazdığı mektupta, Ramazan dolayısıyla, akşamları camilerde hareketlilik yaşanacağını, bu mübarek ayın aynı zamanda karşılıklı  anlama, yani insanlara, hayvanlara, doğaya da bir anlam verme ayı olduğuna dikkat çekti.

Ramazan etkinlikleri çerçevesinde, Bakanlıkların ve Belediyelerin maddi olarak destekledikleri ve birlikte çalıştıkları bazı hizmet kuruluşlarının da tematik iftar organizasyonları yaptıklarını gözlemlemekteyiz. Amsterdam Zuidoost semtinde faaliyet gösteren 4EVER Gençlik Merkezi’nde düzenlenen iftar programı bunlardan birisi. Farklı kültürlere ait olan gençlerin katıldığı programda, iftar ve seminer organize edildi. Programda “Semtimiz ne kadar güvenlidir?” teması ele alındı. Organizatör Marcello Dello Stretto, sosyal medya hesabından yayınladığı mesajında şu sorulara cevap aradı: “Ramazan, semtte yaşayan farklı kültürlere ait gençleri bir araya getirdi. ‘İftar sonrası gençlerle, kendinizi güvenli hissediyor musunuz?’, ‘Semtin daha güvenli olması için neler yapılmalı?’, ‘Semt sizin için ne anlam ifade ediyor?” (Stretto, M. D. 2023).  

2023 Ramazan’ında dikkat çeken bir başka önemli detay ise, Avrupa’nın hemen hemen her yerinde yaşayan Türkler ve Müslümanların, var olan öz kuruluşlarının yanı sıra, platformlar etrafında birleşerek, Türkiye’de Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremde zarar görenlerin yaralarını sarma gayretinin gösterilmesi oldu. Depremzedelere prefabrik ev yaptırmak amacıyla Hollanda’nın Twente bölgesinde yaşayan Türklerin organize ettiği yardım iftarı, Schiedam kentinde, Uçurtma Vakfı’nın, “kaliteli bir eğitim olmadan gelecek tasavvur edilmez” başlığı ile organize ettiği yardım iftarı, Fahm Enstitüsü’nün Rotterdam’da organize ettiği Ramadan Talkshow, bu çerçevede yapılan programların sadece birkaç örneğini oluşturmaktadır.

Hollanda özelinde vermiş olduğumuz Ramazan etkinlikleri, elbette bunlarla sınırlı değildir. Hiç şüphesiz, Müslümanların yerleşip yaşadığı Avrupa’nın her ülkesinde, Hollanda’daki gibi, sayılamayacak kadar çok sayıda iftar programı yapılmaktadır. Bütün bu iftar programları ve devamındaki programlar, -ki her yıl zenginleşerek genişleyen programlar bunlar-, artık elli yıl sonra, Ramazan’ın Avrupa’nın kültürel değeri olduğu yorumunu beraberinde getirmektedir. Unutulmaması gereken bir gerçek ise, Ramazan ve orucun, sadece yukarıda anılan etkinliklerle sınırlı olmamasıdır. Zira Ramazan, on yıllardır başta Avrupa medyası olmak üzere, zincir süpermarketlerde açılan özel Ramazan reyonları ile, eğitim, spor, sanat, kültür alanları, fabrikalar ve işletmelerdeki Müslümanlar ile, siyasi partiler, farklı dinlerdeki kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları ve camilerimizde, varlığını göstermektedir. Ramazan ve oruç kültürü, zaten bazı inanç gruplarında (bazı Hıristiyan gruplarında 40 gün oruç tutulması) var olan oruç tutma ritüelleri yanı sıra, Avrupalılara ve Avrupa’ya zenginlik katacaktır.

Veyis Güngör, REFERANS Dergisi Sayı 70
1 Nisan 2023

Kaynakça:

El Fers, M. & Güngör, V. (1996), Ramadanmeer dan vasten, Amsterdam. Hollanda Türk Akademisyenler Birliği Vakfı Yayınları.

Güngör, V. (2023), Ramadan Mubarak, Ramadan Kareem, https://www.eurovizyon.co.uk/ramadan-mubarak-ramadan-kareem-makale,9809.html

Salman, N. (2023),  02 Nisan 2023, Ludwigsburg Marktplatz’da Avrupa’nın En Büyük İftar Programı Gerçekleştirildi,  https://kilimgazetesi.de/haber/ludwigsburg-marktplatzda-avrupanin-en-buyuk-iftar-programi-gerceklestirildi-41230.html

Kaplan, D. (2023), https://www.linkedin.com/in/derya-kaplan-a547061b/

Marcouch, A. (2023), https://www.linkedin.com/in/ahmed-marcouch-a4aab040/recent-activity/

Stretto, M. D. (2023), https://www.linkedin.com/feed/update/urn:li:activity:7047464545522450432/

Scroll naar boven
Scroll naar top