Varlık Mücadelemiz ve Türkçe

Hafta sonu ‘ATİB (Avrupa Türk İslam Birliği)’nin Köln’de organize ettiǧi ‘Varlık Mücadelemiz ve Türkçe’ paneline katıldık. ATİB Genel Sekreteri Nurdoǧan Akbaş’ın modaratörlüǧünde gerçekleşen panelde Almanya’da doǧan çocuklarımız Türkçe’nin önemi üzerine Türkçe şiirler okudular. Panelde, deǧerli dostum yazar ve düşünür Mahmut Aşkar ‘Avrupa’da Türk Dili’ üzerine bir sunum yaptı. Nacizane ben de Avrupa’da Türkçe ve Varoluş üzerine düşüncelerimi ifade etme imkanı buldum.

Düşüncelerimi burada siz deǧerli okuyucularımla da özet olarak paylaşmak istiyorum.

Varolmak ve kimlik
Avrupa’da varolmak, öncelikle bir kimlik meselesidir. Biz kimiz? Kendimizi nasıl tanımlıyoruz? Avrupa’da ne olarak, kim olarak kalmak istiyoruz? Hayatiyetimizi, varlığımızı nasıl devam ettirmek istiyoruz? Bu ve benzeri sorular varoluşumuz için hayati sorulardır.
Biliyorsunuz, bizimle ilgili çeşitli kavramlar kullanılmaktadır. Bu kavramlardan birisi, otuz yıl önce içinde bulunduǧumuz kurum, Avrupa Türk İslâm Birliği, faaliyetlerinde dile getirilmiştir. ‘Avrupa Türkleri’ kavramı, ATİB çatısı altında zikredilmiş, o yıllarda Türkiye Gazetesi köşe yazarı Mim Kemal Öke tarafından da ilk kez yazılı literatürde kullanılmıştır.

Varoluş ve gelecek vizyonu
Varoluş için bir gelecek vizyonuna sahip olmamız gerekir. Bize göre kısaca Avrupa Türkleri gelecek perspektifi veya vizyonu şu sütunlar üzerine oturmalıdır:
– Göç tarihimizin analizi, kurumsal hafıza ve sosyolojik gelişmelerin tahlili’,
– Anadolu Kültür ve medeniyetimizin analizi ve aktüelleştirilmesi,
– Avrupa Kültür tarihinin bilinmesi.
– AB ve Türkiye ilişkileri başta olmak üzere Avrupa ve küresel gelişmelerin takip edilmesi (ticaret savaşları, yeni İpek yolu projesi, Avrupa Amerika mücadelesi, küresel göç ve mülteciler gibi…..)

Türkçe ve varlıǧın devamı
Evet, bu vizyon tanımlamasının olmazsa olmazlarından birisi hiç şüphesiz Türkçe’dir.
Zira Türkçe Avrupa’daki varlığımızın devam ettirilmesinde ana malzemedir. Hem varlıǧımızın devamı hem de başta anayurt Türkiye olmak üzere, kültür ve medeniyet coǧrafyamızla ilişkilerin ve aidiyetin devamı içinde Türkçe olmazsa olmaz deǧerlerimizdendir. Türkçe geçmişimizle bağımızı, inanç, kültür ve medeniyet değerlerimizi bize aktaracak ana unsurdur. Dolayısiyle Türkçe meselesi tartışma götürmez bir gerçektir.

Avrupa’da Türkçe
Yıllar önce Avrupa ülkelerinin entegrasyon politikaları doǧrultusunda, yani Türkler bir gün Türkiye’ye döneceği teziyle, okullarda haftalık sınırlı da olsa Türkçe dersleri verilmekteydi. Okulların yanısıra gönüllü olarak dernek, vakıf, cami lokallerinde hafta sonu Türkçe dersleri organize edildi. Her iki Türkçe derslerinin hedef kitlesi Avrupa’da yetişen Türk çocuklarıydı. Yıllar içinde, örneğin Hollanda’da entegrasyon politikalarının değişmesiyle, ekonomik tedbirler doğrultusunda okullardaki Türkçe dersleri kaldırıldı. Diğer, gönüllü olarak organize edilen Türkçe dersleri de kör topal devam ediyor. Bunlara, Amsterdam Yunus Emre Enstitüsünün ve YTB tarafından desteklenen hafta sonu Türkçe okulları ve özel Türkçe kurslarını da ekleyebiliriz.
Avrupa’da Türkçe derslerinin bugünkü hali, durumu, yani alanda uygulanması genel hatlarıyla böyle.

Sürdürülebilir Türkçe eǧitimi
Bu uygulamalarla, Avrupa’da Türkçe dersleri sürdürülebilir bir şekilde devam eder mi? Avrupa’da Türkçe eğitimi, başlı başına bir uzmanlık meselesi olmalıdır. Meseleye sürdürülebilir ve gelecek onyılları da hesaba katarak yaklaşılmalıdır. Kanaatimizce mevcut dernek, vakıf ve cami lokallerinde verilen Türkçe kurslarının sürdürülebilirliği zordur. Türkçe dersleri bu kurumların uzmanlık alanı değildir. Didaktik olarak tartışmalıdır.

Özetle; çok farklı sebeplerden dolayı ama, özellikle Avrupa’da varlıǧımızı devam ettirmemiz için Türkçe meselesi, uzun vadeli bir proje halinde, profesyonel ve kurumsallaşmış ama mutlaka sivil bir yapının ortaya konulması şartıyla ele alınmalıdır.

Ayrıca, Mahmut Aşkar’ın hatırlattıǧı ve ilki 2005 yılında yapılan ‘1.Avrupa Türk Dil Kongresi’ önümüzdeki yıllarda tekrar yapılmalıdır. Türkçe meselesi gündemimizden düşmemeledir.

Veyis Güngör
4 Mart 2019

Scroll naar boven
Scroll naar top