Dünyayı etkileyen birkaç yazarla tanışmak…

Bu hafta günlük gazeteleri okurken karşılaştığım ve ilgimi çeken yazarları kısa kısa defterime not etmiştim. Özellikle yazdıkları roman veya denemelerle dünyayı etkilemeleri daha fazla dikkatimi çekti. Her yazar, hiç şüphesiz her insan gibi, istisnasız bir dünyadır. Düşüncelerini okuyunca, içinde bulundukları dünyayı anlıyorsunuz. Yeni bir dünya ile tanışıyorsunuz.

Sözü fazla uzatmaya gerek yok. Hemen, bu hafta not defterime düşen bazı yazarları ve görüşleri kısaca sizlere tanıtmayı deneyeceğim.

Bu yazarlardan birisi, Marilynne Robinson. Kendisiyle yapılan söyleşide dikkatimi çeken bir cümlesi şöyle: “İnsanı öğrendikçe ve anlamaya çalıştıkça, insanın inanılmaz bir varlık olduğunu görüyorsunuz”.
Robinson (Sandpoint, Idaho, Amerika) doğumlu olup, ‘Gilead’, ‘Thuis’ ve ‘Lila’ gibi eserler yazmıştır. ‘Gilead’ adlı eseriyle 2005 yılında Politzer ödülü kazanan Robinson, 1991 – 2006 yılları arasında ‘lowa Eriters Workshop’da öğretim görevlisi olarak çalışmıştır.
Robinson, Lila’da, toplum tarafından dışlanan ama yaşama şüphe ve korku içinde yaklaşan ve tabii ki merak içinde olan genç bir kızın hikayesini anlatır. Kitabın kahramanı Lila, varoluşun sırlarını sorgulayan, karşılıklı güven ve sevgi, annelik gibi duyguları arayan biridir.

Bu hafta notların arasında yer alan bir diğer yazar ise Inez van Oord.
Yazarla yapılan söyleşide dikkatimi çeken cümle “Her şeyi okudum, İncil hariç” oldu. Kaldı ki yazar, daha çok dini, spiritüel metinler yazıyor. Inez van Oord, alanlarında çok başarılı “Seasons ve Happinez” dergilerinin kurucusu. ‘Rebible’ ve ‘Unutulan hikayeleri yeniden keşfet’ kitapları, ‘2018 yılının en iyi spiritüel kitapları’ onurunu kazandı. 2016 yılında da ‘Hayat bir daire ise, sen bunun neresindesin?’ adlı çalışmasıyla ödül kazandı. Inez van Oord’un, 2019 için verdiği mesaj şöyle: “Bize, bireyleri, grupları, kurumları, kuruluşları birbirine bağlayacak merdivenler, köprü kurucular gerekir ki, birbirimizi dinleyebilelim. Farklı fikirlere açık olmaya cesaret edebilelim”.

Bir başka roman yazarı ise Japon, Haruki Murakami.
Popülerliği ve kitaplarının okunması Japonya’yı aşan Murakami’nin dikkat çeken yönü, çalışmaya sabah saat 04.00’de başlaması. Bilgisayar başında dört saat çalıştıktan sonra her gün on kilometre koşan yazar, aynı zamanda bir maraton koşucusu. Murakami, eserlerinde Japon kültürüne eleştirel yaklaşıp, Japonlar’ın koyun sürüsü gibi yetiştirildiklerini söylüyor. Murakami’nin, ‘Zemberekkuşu’nun Güncesi’ kitabı, Yomiuri Edebiyat Ödülünü kazanmış. Murakami, önceleri kitaplarında daha çok fantazilere yer vermiş. Son çalışmalarında ise, rol modelleri ve başarılı kişilikleri öne çıkarıyor. Murakami, bazı görüşlerinden dolayı ‘majik realist’ olarak değerlendiriliyor.

Bu çerçevede, son olarak önümüzdeki hafta Den Haag’ta organize edilecek olan, ‘2019 Kış Geceleri Festivali’ne katılacak bir başka yazardan bahsetmek istiyorum.
Gazeteci, yazar ve Japonalog olan, Asya kültürü, demokrasi, siyaset, din, İkinci Dünya Savaşı kurbanları üzerine yazılarıyla tanınan Ian Buruma, Den Haag Festivali’ne katılıyor. ‘Sıfır Yılı 1945’in Tarihi’ ve ‘Dinin Demokrasiyle İmtihanı’ gibi kitapları olan Bukrima, yazılarını The New York Times, The Guardian, NRC ve The New York Review of Books’da yayınlıyor. Bir İngiliz anne ve Hollandalı babanın çocuğu olan Ian Buruma, Den Haag’da büyümüş. 2003 yılından itibaren New York’ta, demokrasi, insan hakları ve gazetecilik üzerine dersler veren Buruma, 2008 yılında ‘Erasmus Ödülü’ almış. Buruma, din ve devlet ilişkileri çerçevesinde, “Seküler ve liberal Avrupalılar’ın İslam karşıtlığı konusunda muhafazakârlarla nasıl ortak zeminde buluştuklarına” dikkat çekiyor.

Evet, dünya genelinde okunan, bilinen ve eserleriyle milyonları etkileyen yazarlar hakkında yazmak kolay değil. Hele hele, bir yorumla ele almak hiç mümkün değil. Ancak, bizim yapmaya çalıştığımız, günümüzde küresel etkisi ve ağırlığı olan dört yazarı, özetin özeti olarak tanıtmak ve merak uyandırmak, yazarların kitaplarının okunmasına, dünyanın gidişatına dair fikir sahibi olmaya katkıda bulunmaktır.
Ayrıca, dostlarımıza bir parmak bal sürerek harekete geçmelerine katkıda bulunmaktır.

Veyis Güngör
14 Ocak 2019

Scroll naar boven
Scroll naar top