Üçüncü nesil Hoorn’da görev başında

Geçtiǧimiz hafta sonu Hollanda’nın şirin kasabası Hoorn’da tarihi bir gün yaşandı. Hoorn’da yaşayan Türklerin hayata geçirdikleri Türk Kültür Vakfı’nın 40. kuruluş yıldönümü kutlandı. Bu çerçevede çok anlamlı bir program icra edildi. Türklerin Hoorn’da 40 yıllık yaşamlarından kesitler gösterildi. Sadece Hoorn’lu Türklerle sınırlı deǧildi program. Programda, Hollanda Türkiye ilişkileri ve hassaten Hoorn Türkiye özel ilişkilerine de vurgu yapıldı.

Deǧerli dostum, gazeteci, yazar ve Türk Müzesi kurucu başkanı Şenol Ocaklı’nın aylar önceden gönderdiǧi davete icap etmemek olmazdı. Şiddetli rüzgarın hayat şartlarını etkilediǧi bir Cuma akşamı, dışarıdaki rüzgara karşı, salonda sıcak bir hava karşıladı bizi. Onlarca dost ve tanıdıkla merhabalaştık. Türkler, ihtiyar, genç, kadın, çocuk hep birlikte salonu doldurmuşlardı. Hollandalı misafirler de Türklerin arasına karışmıştı.

Ellerinde mikrofon olan üçüncü nesil gençlerden bir bayan ve erkek sahnede yerlerini aldılar. Programı, Hollandaca ve Türkçe bu gençler sunacaktı. Heyecanlıydılar. Ellerindeki program akışına sık sık bakıp, heyecanlarını yenmeye çalışıyorladı. Hoorn Belediye Başkanı Jan Nieuwenburg ve katılımcılar salonda yerlerini alınca, program Hollanda milli marşı Wilhelmus ve İstiklal marşımızın ayakta okumasıyla başladı.

Açılış konuşmalarından edindiǧimiz bilgiye göre seksenbeş bin nüfuslu Hoorn’da üç bin beşyüz vatandaşımız yaşıyor. Hoorn kasabasına gelen ilk Türk 1962 yılında İstanbullu Emin Gülmez olmuş. Bugün kırkıncı yılı kutlanan Hoorn Türk İslam Vakfı, 1975 yılında Hoorn Türk Komisyonu tarafından kurulmuş.

Programda ilk önce bin yıllık Hollanda Türkiye ilişkilerini ve devamında Hoorn ile Türkiye özel ilişkilerini anlatan fotoǧraflarla bir slayt gösterimi oldu. İlişkilere örnek olarak Hoorn’daki Turfhaven caddesindeki Pakhuis isimli binanın duvarındaki Hollanda Türkiye ticari ilişkilerini yansıtan Türk ticaret gemisi kabartması gösterildi. Hollanda’da Türk kahvesi ve çayının içildiǧi ve Kaag firmasına ait tarihi binada 1793’ten bu yana Türk bayraǧının dalgalandıǧı fotoǧraf yansıtıldı. O yıllarda firmanın hazırladıǧı, “wie Turkse koffie drinkt weet eerst wat koffie is!”(Kahvenin ne demek olduǧunu Türk kahvesini içen anlar) ibaresinin yer aldıǧı el ilanı gösterildi. Yine, onsekizinci yüzyılda bir lale soǧanına satın alınan tarihi bir evin fotoǧrafı da gösterilenler arasındaydı.

Program boyunca üçüncü nesil Türklerin icra ettikleri müzik programına yer verildi. Son olarak, Türk işçilerini ilk olarak Hoorn’a davet edip getiren ve Türklere yardımını esirgemeyen ‘Groot B.V et konserve fabrikası’ başta olmak üzere, Hoorn Türk tarihinde iz bırakan onbeş kişiye ödüller verildi. Bunlar arasında, ilk Türk Hollanda evliliǧine örnek olan Tahir Erbilir ve Birgiet (Birgül) 1966, Hoorn Belediyesi tarafından 100 kişinin içinden en iyi kalplı insanlar arasında seçilen Cabir Acer, Hoorn Türk Gücü Güreş külübü kurucu üyesi Selami Yüksel, Hoorn huzur evinde 14 yıldır 95 yaşındaki annesi ve Hollandalılara verdiği gönüllü hizmetlerden Remzi Ocaklı, Türk Müzesi ve Seyahat acentesiyle Hoorn Türk toplumuna hizmet veren Şenol Ocaklı da vardı.

Hoorn’da gerçeklesen, Türk Kültür Vakfı’nın 40. kuruluş yıldönümü ve birinci nesilden üçüncü nesile devir ödül töreni’programı, hem Türkler arasındaki uyumu hem Türklerin Hollanda’ya uyumlarını çok somut olarak anlatan bir programdı. Bu programla, artık kırk yıldır yapılan gönüllü çalışmalar üçüncü nesil Türklere devredil oldu. İki dilli, iki aidiyetli bu nesil, elbette aşırı saǧın, her gün sorun olarak takdim ettiǧi entegrasyona da önemli bir cevaptır.

Son olarak, Hoorn kasabası bana özel olarak iki hatırayı anlatır. Birincisi, çok deǧerli düşünür ve dava insanı Samiha Ayverdi hanımefendinin Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı’ndan genç Sinan Uluant beyle Avrupa’ya yaptıǧı seyahat çerçevesinde Hoorn’da bir Türk ailesini ziyaret etmesi ve kitabında tabiiki Hoorn’dan da bahsetmesi. İkincisi ise, Hollanda Türk tarihinde dostum Şenol Ocaklı tarafından kurulan ilk Türk Müzesi’nin Hoorn’da olması. Hoorn kasabası bu iki özel hatıra ile hep hafızamdadır.   

Veyis Güngör
24 Şubat 2020

Scroll naar boven
Scroll naar top