Türkiye seçimlerinin, Avrupa ve kültür coğrafyamıza yansıması

24 Haziran seçim sonuçlarını Amsterdam’daki Türkevi Topluluğu salonunda takip ettik. Bir grup Türk STK, medya temsilcisi ve girişimci ile Türkevi’nin klasik menüsü etrafında sofra tuttuk. HABER Gazetesinden Fatih Karaman’ın hazırladığı dev ekranda, dakika dakika açılan sandıklardan gelen bilgileri değerlendirdik. Türkevi’nden Üstün Tunahan’ın ustalıkla demlediği çay eşliğinde Somali’den, Türkiye’den, Balkanlar’dan ve Almanya’dan gelen mesaj ve telefon konuşmalarını da birlikte paylaştık. TRT, CNN, Haber Türk kanalları olmak üzere Fox ve Halk Tv’yi de zaman zaman takip ettik.
Seçim deyince, önce Avrupalı Türklerin Türkiye seçimlerine katılımını bir kez daha hatırlatalım. Misafiri olduğumuz Türkevi Topluluğu ve diğer kurumlar, Hollanda ve Avrupa’daki vatandaşlarımıza seçim öncesi ‘siyasi katılım’ çağrısı yapmışlardı. Örneğin Türkevi’nin çağrısında “Çifte aidiyete sahip Avrupalı Türkler için, nasıl ki, Avrupa ülkelerinde oy kullanmak siyasi katılımın bir göstergesi ise, Türkiye seçimleri için oy kullanmak da demokratik bir hak ve vatandaşlık görevidir. Türkiye için oy kullanmak aidiyet bilincimizin bir ifadesidir.”cümleleri yer almıştı.
İlk kez. etkin bir şekilde 2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde oylarını kullanan Avrupalı Türkler 2015 genel seçimleri ve 2016 referandum için sandığa gitmişlerdi. Her seçimde katılımı artıran Avrupalı Türkler 24 Haziran seçimlerinde sorumluluklarını daha çarpıcı bir şekilde göstermişlerdir. AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu’na göre: “Yurt dışındaki rekor katılım Cumhur İttifakına % 60 destek, AK Parti’ye 5, MHP’ye ise 1 milletvekili kazandırmıştır.” Bu seçimde, 1 milyon 500 bin üzerinde oy kullanan Avrupa’ı Türklerin siyasi katılım oranı diğer seçimlere göre artmıştır.
Avrupa medyasının Türkiye seçimleri ile ilgili tutumlarına gelince. Ne yazıkki, bir kısım Avrupa medyasının Erdoğan fobi tutumları, 24 Haziran Pazar günü, son saatlere kadar devam etti. Günlerdir sürdürdükleri yanlı ve anti Erdoğan yayınlarında, sözümona Türk kökenlileri de konuşturdular. Bu bağlamda hafızamda kalan iki örneği hatırlatayım. Birincisi, “Biz Hollanda’da yaşıyoruz dolayısiyle Türkiye’nin gidişatına karışmamız abesle iştigal olur. Türkiye için oy kullanmayacağım” demiş. Diğer bir kişi de “Evet Hollanda’da yaşıyorum, ama, kazanmayacağımı bile bile sadece Erdoğan’ı al aşağı etmeye yardımcı olmak için CHP’den adaylığımı koydum” demiş.
Diğer taraftan, bir de Türk isimler taşıyan ve Hollanda medyasında konuşan yorumcular ve yazan gazeteciler var. Bunların da hemen hemen hepsini bir Erdoğan Fobisi sarmış durumda. Daha seçimlerin üzerinden 24 saat bile geçmeden Algemeen Dagblad’da yazan Ö. A.’un köşe yazısının başlığı şöyle: “Erdoğan’a kitlesel yöneliş korkutucu”. ‘Hollanda’nın büyük bir sorunla karşı karşıya’ olduğunu söyleyen köşe yazarı, “şehirlerimizde Erdoğan’la gurur duyan onbinlerce insan yaşıyor, bu korkutucudur” diyor.
Türkiye seçimleri, bir başka günlük gazete de (Trouw) “Erdoğan gücüne güç kattı” başlığı ile yer aldı. Türkiye’nin 24 Haziran seçimleriyle Başkanlık Sistemine geçtiğini bu geçişin demokratik bir devrim olarak görüldüğünün yer aldığı haberde Erdoğan’ın seçimleri sürekli kazanmasına bir yorum yapılmış. Yorum şöyle: “64 yaşındaki Erdoğan’ın seçimlerdeki şampiyonluk başarısı, Müslüman-muhafazakar kitle sayesindedir. Zira bu kitle uzun süre azınlık seküler gruplar tarafından ezildi ve baskı altında kaldı.”
Evet, Türkevi’ndeki seçim sonuçları izleme akşamına dönmemiz gerekirse. Gecenin ilerleyen saatlerinde Somali Mogadişu’dan Guled Yusuf önce seçim akşamı oralarda dağıtılan Erdoğan posteri gönderdi. Sonra telefonla arayıp, seçim sonuçlarından dolayı Türkiye’yi tebrik etti. Yine aynı saatlerde Makedonya Gostivar’dan Türk Milli Hareket Birliği Başkanı değerli dostum Erdoğan Saraç’tan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben yazılmış bir mektup örneği elimize ulaştı.
Bu iki somut örnek bile bize açıkca, Türkiye seçimlerinin sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da değil aynı zaman da gönül ve kültür coğrafyamızda da heyecanla takip edildiğini gösteriyor.
Özetle ifade etmem gerekirse:
24 Haziran seçim sonuçlarının öncelikle milletimize, ülkemize, bölgeye, gönül ve kültür coğrafyamıza ve tüm insanlığa hayırlı olmasını dilerim.
Anadolu irfanının yeniden ülkemize hakim olması, mazlumun kalbindeki ümit ve zalimin kalbindeki korku olarak tezahür etmesi en büyük arzumuzdur.
Karar vericilerin, milletimizin bir kez daha işaret ettiği milli devlet ve güçlü iktidar mesajını en isabetli bir şekilde değerlendirmesini ister, bu doğrultuda bir Türkiye perspektifi ve vizyonu çizmelerini ümit ederim.

Veyis Güngör
25 Haziran 2018

Scroll naar boven
Scroll naar top