Türk Cumhuriyetleri’nin Avrupa’daki gönüllü elçileri: Avrupa Türkleri

Avrupa’nın farklı ülkelerine, bir iş gücü göçü çerçevesinde göç eden ve günümüzde sayıları altı milyona ulaşan bir topluluk, kendilerini ‘Avrupa Türkleri’ olarak tanımlamaktadırlar. Çoğunluğu Almanya’da olmak üzere, bir çok Avrupa ülkesinde, yerleşik hayata geçen Avrupa Türkleri, dördüncü ve beşinci nesle ulaşmışlardır. Çocukları Avrupa topraklarında doğan, büyüyen bu topluluk, hiç şüphesiz Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Avrupa Türkleri, başta Türkiye olmak üzere, Balkanlar, Türkistan, Afrika ve gönül coğrafyamızdaki tüm topluluklarla ilişki ve işbirliği içinde olup, bunların Avrupa’daki gönüllü elçileridir. Buradan hareketle, bu makalede, Avrupa Türkleri kavramı üzerinde durulurken, Avrupa Türkleri ile Türk Dünyası arasındaki işbirliklerinden örnekler verilerek, gelecekte daha kurumsal ve çok yönlü ortak çalışmalara ışık tutulmaya çalışılacaktır.

Avrupa Türkleri
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı verileri, Batı Avrupa ülkelerinde Türk nüfusun, 4.6 milyona ulaştığını belirtirken, gayri resmi rakamlara göre Avrupa’daki Türklerin sayısı 6 milyonu geçmektedir. En büyük Türk topluluğu 2 milyon olarak Almanya, 700.000 Fransa, 500.000 Hollanda, 250.000 Avusturya, 240.000 Belçika olarak istatistiklere yansımıştır.(*)

Sosyoloji literatüründe, Avrupa Türkleri, Türkiye’de sırasıyla ‘Gurbetciler, Almancılar, Avrupalılar, Yurtdışı Türkleri’ olarak adlandırılırken, Avrupa ülkelerinde ise, ‘Misafir işçiler, Akdeniz ülkelerinden gelenler işçiler, yabancılar, azınlıklar, Avrupa Müslümanları, Türk kökenli Almanlar, Hollandalılar, Belçikalılar’ olarak tarif edilmişlerdir. Avrupa Türkleri ise, kendilerini ‘Türkiyeliler, Avrupa Türkleri, Avrupalı Türkler, Avrupalı Müslüman ve Türk’ gibi kimliklerle tanımlamaktadırlar.

Avrupa’da yaşayan Türkleri, kavramsal olarak tanımlamada sürekli bir değişim gözlenirken, topluluğun sosyolojik yapısı da her geçen gün değişmiş ve yeni yapıların ortaya çıkmasını beraberinde getirmiştir. Özellikle, Avrupa’ya Türk göçünün ikinci on yılında, çeşitli ihtiyaçların karşılanması amacıyla hızlı bir sosyal, siyasi ve dini kurumlaşma başlamıştır. Farklı farklı sivil toplum kuruluşları kurulmuştur. İşçilikten yerleşik hayata geçişle, iş insanı olma yolunda girişimcilik alanında bir patlama yaşanmıştır. Sivil toplum ve girişimciliği, edebiyat, sanat, eğitim alanlarında kurumlaşma takip etmiştir. Siyasi katılım alanında da hareketlilik yaşanmış, yönetimlerin her düzeyinde Türkler temsil edilmişlerdir. Bu süreç, Avrupa Türk orta sınıfının oluşmasını sağlamıştır. Çifte ve çok yönlü aidiyet ve sorumlulukla birlikte, Avrupa Türk diasporası oluşumu tartışmaları da başlamıştır. 

Avrupa Türkleri ve Türk Dünyası
Avrupa Türklerinde yaşanan yukarıdaki sosyolojik değişim, başta Türkiye olmak üzere, Türk Dünyası, tarih, kültür ve coğrafya birliğimizin olduğu topluluklarla dayanışmayı beraberinde getirmiştir. Avrupa Türklerinin, Türk Dünyasına ilgisinde, Sovyetler Birliği’nin dağılması ve Türk Cumhuriyetleri’nin bağımsızlıklarını ilan etmeleri önemli rol oynamıştır. Geçmiş dönemde, Bulgaristan’ın, Türkler üzerindeki etnik temizlik politikası, dünyanın gözü önünde 7 bin Müslümanın hunharca katledildiği Bosna Savaşı da, Avrupa Türklerinin Balkanlardaki Türk ve Müslümanlara dikkat kesilmelerini sağlamıştır. Frankfurt, Brüksel, Lahey, Paris gibi başkentlerde mitingler yapılarak Bulgar zulmü lanetlenmiştir. Bosna için, Avrupa’nın her yerinde yardım kampanları yapılmıştır. Sovyetlerin Afganistan’ı işgali Amsterdam’da protesto edilmiştir. Avrupa’daki Türk kuruluşları, eski Soveyetler Birliği altında inim inim inleyen Türk ve Müslüman toplumların liderlerini kurultaylarına, toplantılarına davet ederek, o ülkelerdeki kardeş ve soydaşların yaşadıkları gündemden düşmemiştir. Bu ve benzeri faaliyetler, Avrupa’daki Türklerin Türk Dünyasına merakını artırmış ve küçük ölçülerde olsa bile yardımlaşma başlamıştır. Yardımlaşmalar zaman içerisinde, Ramazan gıda paketleri ve Kurban faaliyetler olarak kurumsallaşmıştır. Avrupa Türkleri, bu faaliyetlere ilaveten, Özbekistan, Azerbaycan, Kazakistan gibi ülkelerin Avrupa’da tanıtılmasında gönüllü kültürel çalışmalar da yapmaktadırlar.

Avrasya Sivil Toplum Forumu
Avrupa Türkleri, bu yöndeki çalışmaları yanısıra, içinde yaşadıkları Avrupa ülkelerine çalışmak için veya mülteci olarak gelen Türk boylarından Türklerle karşılaşmışlardır. Sayıları her ne kadar Türkiye’den gelen Türkler kadar kalabalık olmasalar da, Avrupa ülkelerinde Türk boylarına ait farklı topluluklar yaşamaktadır. Bu durum, Türkiye kökenli Avrupa Türkleri ile Türk Dünyasının farklı ülkelerinden Avrupa’ya gelmiş Türk boylarına ait gruplar ile bir işbirliğini beraberinde getirmiştir. Söz konusu işbirliğinin en somut örneklerinden birisi, Hollanda’da yaşayan Türk soyluların da katıldığı, “Avrasya Sivil Toplum Forumu”dur. Forumun en önemli faaliyeti, Hollanda Türkevi Topluluğu öncülüğünde, Hollanda’da yaşayan Uygur, Azerbaycan, Irak Türkmen, Güney Türkistan, Nogay, Özbek, Kırgız Türklerinin her yıl ortaklaşa yaptıkları ‘Avrasya Buluşmaları’ faaliyetidir.

Avrasya Buluşmaları
Gerek Avrupa Türklerinin Türk Dünyasıyla ilişkileri, gerekse Hollanda’da yapılan geleneksel Avrasya Buluşmaları, toplulukların birbirleri hakkında çok az bilgiye sahip olduklarını ortaya çıkarmıştır. Bu gerçekten hareketle, Avrasya Buluşmaları, Hollanda’daki Türk soyluların birbirlerini daha yakından tanımaları amacıyla bugüne kadar şu faaliyetleri gerçekleştirmiştir:

  • Rabia Kadir: Sürgünde 10’uncu Yılı Anma Programı, Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabia Kadir hanımefendinin de şeref misafiri olarak katılımıyla (2015) Amsterdam’da yapıldı.
  • Cengiz Aytmatov: “Doğumunun 90’ıncı Yılında Cengiz Aytmatov Anma Programı” (2018) yapıldı. Eserleri 157 dile çevrilen ve 2018 yılının, ‘Aytmatov Yılı’ ilan edilmesi çerçevesinde yapılan programda, Cengiz Aytmatov’un zorlu hayatını anlatan bir belgesel seyredilirken, Kırgızistan müziklerinden örnekler ve mutfağından yemekler sunuldu.
  • Ahmet Cevad: ‘Çırpınırdı Karadeniz’ marşının yazarı, Azerbaycan’ın istiklal şairini‘ Anma Programı’ yapıldı. Programda TRT tarafından hazırlanan ‘Ahmet Cevad Anısına Vefa Belgeseli’ gösterildi. Ayrıca, şair Sima Caferova ve İlham Babayev’in eşliǧinde, Ahmet Cevad’a ait, ‘Ben Kimim?’ ve ‘Türk Ordusuna’ adlı şiirleri de okundu programda.

Avrasya Buluşmaları çerçevesinde yapılan diğer bazı etkinlikler ise şöyle:
-Bosna Kültür Gezisi ve Amsterdam’da Bosna Kültür Gecesi,
-Kaşgarlı Mahmud Konferansı,
-Hollanda’da Türkmen Günü,
-Lahey’de Uluslararası Dağlık Karabağ Sempozyumu,
-Kosova’da Hafta Sonu Demokrasi Okulu,
-Nogay dilinde Akça Nenem Romanı Yayını,
-Türk Dünyası Karma Resim Sergisi, TURKSOY ile birlikte,
-Hollanda’da Mısır Dayanışma Akşamı,
-Macaristan Turan Kurultayı Günü. (**)

Avrupa Türklerinin, son otuz yılda, özellikle Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını ilan etmeleriyle, Türk Dünyası ile ortaklaşa faailiyetler ve projeler gerçekleştirdikleri söylenebilir. Yıllardır devam eden ayni yardımlar ve kalkınma işbirliği projeleri yanısıra, Türk Cumhuriyetlerine yapılan kültürel geziler, o ülke başkenlerinde organize edilen sosyal ve bilimsel faaliyetler, Avrupa Türkleri ile Türk Cumhuriyetlerindeki Türklerin karşılıklı tanışmalarının temelini oluşturmuştur. Bu çerçevede yapılan bilimsel faaliyetlere örnek olması açısından, Hollanda Türkevi Araştırmalar Merkezi ile Kazakistan El-Farabi Kazak Ulusal Üniversitesi’nin İngilizce olarak yayınladıkları ‘Farabi’ kitap çalışması belirtilebilir.

Farklı yazarların ortak çalışmasıyla ortaya çıkan Hollandaca “Özbekistan” kitabı ve devamında, HAN organizasyon tarafından, Özbekistan kültür gezisinin(***), Caspint Travel Company tarafından organize edilen “Arerbaycan Kültür Gezisi” faaliyetleri de, Avrupa Türkleri ile Türk Dünyası işbirliğine katkıda bulunmaktadır.

Ayrıca, Türkevi’nin Hollandaca olarak yayınladığı Hoca Ahmed Yesevi, Evliya Çelebi, Mevlana Celaleddin Rumi, Hacı Bektaş Veli, Ahi Evran gibi kitap yayınlarıyla, Türk Dünyasının tanıtılması da, söz konusu işbirliğinin felsefi arka planının bilinmesine katkıda bulunabilir.    

İlişkilerin gelişmesi ve sonuç yerine
Türklerin yoğun olarak yaşadıkları Avrupa ülkelerinde, Türk Dünyası ve akraba topluluklarla spesifik ilgilenecek, amacı sadece Türk toplulukları arasında işbirliği ve kalkınmayla sınırlı olan, yeni sivil toplum kuruluşlarının hayata geçirilmesi, olanların ise yeni bir vizyonla bu alanda sürdürülebilir faaliyetler yapması kaçınılmazdır. Şimdiye kadar, ana akım kuruluşların bir alt veya yan birimiyle yapılan Türk Dünyası ve akraba topluluklar çalışmaları, artık özel ve bağımsız kurumlar olarak hayata geçirilmelidir. Bu alanda etkin olan kurum ve kuruluşlar, içinde yaşadığımız Avrupa ülkelerinin, sınır ötesi faaliyet gösteren kurumlarıyla işbirliği yaparak, bu kurumların deneyim ve kazanımlarını, Türk Dünyası ve akraba topluluklara yönlendirmeleri sorumluluklar dahilindedir. Avrupa Türklerinin, Türk dünyası ve akraba topluluklarla yapacakları işbirliği, sadece ayni ve kalkınma işbirliği yardımları ile sınırlı kalmayıp, sürdürülebilir kültür, sanat, spor ve bilim alanlarını da kapsamalıdır. Ekonomik işbirliği ise tartışma kabul etmez şartlardandır. Türk Cumhuriyetleri, Avrupa ülkelerinde yapılacak farklı programlarla, hem Avrupa Türklerine hem Avrupalılara tanıtılmalıdır. Bu temenniler, Avrupa Türklerinin omuzlarında taşıdıkları tarihi sorumluluktur. Zira Avrupa Türkleri, Türk Dünyası ve akraba topluklarının, Avrupa’da gönüllü elçileridir. Atılacak yeni adımları ve çalışmaların, bu yönde ortak bir kültür oluşması yönünde yapılması gerekmektedir. Avrupa Türkleri, bu misyonu üstlenebilecek potansiyele sahiptir.

Veyis GÜNGÖR
Hollanda Türkevi Araştırmalar Merkezi Başkanı
29 Ekim 2021,
Yeni Türkiye Dergisi, Kasım-Aralık Sayısı

Kaynakça:

* “Yurt Dışında Yaşayan Türklerin Sayısı Açıklandı: İlk Sırada Almanya Var”,https://perspektif.eu/2018/06/30/yurt-disinda-yasayan-turklerin-sayisi-aciklandi-ilk-sirada-almanya-var/, 30 HAZİRAN 2018, Perspektif, HABER BÜLTENİ.

**Güngör V., “Türk Dünyası, Sürdürülebilir Sivil Toplum Çalışmaları ve Avrupa Türkleri”, Haziran 2021, REFERANS SAYI 62

*** Carlak, B., “OEZBEKISTAN, Parel van de zijde route”, 2021, Sufi Trail Yayınları, Haarlem.

Scroll naar boven
Scroll naar top