Küresel yalan kampanyaları ve hesap edilmeyen gelişmeler

Geçtiğimiz hafta bu köşede, ‘Yine Türkiye Yine Erdoğan’ (http://www.eurovizyon.co.uk/yine-turkiye-yine-erdogan-makale,8085.html) başlığı ile, her türlü kara propagandaya ve işbirliğine rağmen Avrupalıların Türkiye’den vaz geçmediklerini yazmıştım. Hollanda medyasından örnekler vermiştim. Ortak yayınlarla Hollandalıların yaz tatili için Türkiye’yi seçmemelerinin yaygınlaştırıldığını ifade etmiştim. Bu durumun diğer Avrupa ülkelerinde de farklı olmadığını söylemiştim. Ama, Kemal Kılıçdaroğlu’nun aynı hafta Alman Focus dergisine benzer şeyleri söyleyeceğini öngörememiştim. Meğer Kılıçdaroğlu da küresel yalan kampanyasının Türkiye ayağıymış…

Kemal beyin de can güvenliği tehlikedeymiş!
Hatırlanacağı üzere, son haftalarada bir çok Avrupa ülkesinde, özellikle medya organlarında yaz tatili için Türkiye’yi seçmeyin haberleri yoğunluktaydı. Türkiye’nin tatil için güvenli olmadığı, terör riski olduğu yazıldı. Buna rağmen Avrupalılar yaz tatili için Türkiye’yi tercih etmeye devam ettiler. Tüm bunlar yazılıp çizilirken, Türkiye ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu Alman Focus dergisine bir röportaj veriyor. Kılıçdaroğlu röportajda tıpkı bir çok Avrupa medya kuruluşu gibi “Türkiye’de can ve mal güvenliği yok” diyor. Tıpkı Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel gibi Almanlara ‘Türkiye’ye gitmeyin’ çağrısı yapıyor. Kılıçdaroğlu ‘Türkiye’de şu an hiç kimse için güvenlik garantisi olmadığını, ne can ne de mal güvenliği olduğunu söylüyorum”diyor. Her ne kadar CHP Genel Merkezi’nden haber için tekzip gönderilse de Kemal Kılıçdaroğlu görevini yaparak, küresel yalan kampanyasına katılmış oldu.

Yalan kampanyaları devam ediyor
Ne var ki, Hollanda haberlerinde yer alan yalan kampanyaları Türklerin Hollandalı komşularını, iş arkadaşlarını geçici de olsa etkiliyor. Türkiye’de misafir ettiğim bir aile, baba Türk anne Hollandalı ve iki çocukları var, medyanın etkisini şöyle anlatıyorlar. Etrafımızdaki Hollandalı dostlarımız bir anda ‘Türkiye’ye tatile gitmeye cesaret ediyor musunuz?. Facebook’ta Erdoğan hakkında eleştiri yaptınız mı? Türkiye’de seni yakalayıp hapse atacaklarından korkmuyor musun? gibi onlarca soru sorup ve yorum yaptılar. Tabiiki bunların hiç birisi etkili olmamış. Bunun gibi yüzlerce aile hiç çekinmeden Türkiye’de yaz tatillerini yapmaktalar.

Türkiye olmasa Köln havalimanının ışıkları nasıl yanacak?
Türkiye hakkında yalan haberlere bir de ironi olarak değerli dostum Ahmet Özay’ın şu paylaşımına rastladım. Özay diyorki: “Köln Havalimanından 6 saatte Türkiye’ye kalkan uçak sayısı 16, diğer seferlerin toplamı ise 8. Türkiye olmasa havalimanı ne işe yarayacak? Bu havalimanında lambalar nasıl yanacak? Evet. Ne kadar haklı Ahmet bey. Türkiye olmasa Köln havalimanı başta olmak üzere bir çok havalimanının lambaları nasıl yanacak?

Almanya karıştı
Avrupa medyasında Türkiye karşıtı haberlerin tavan yaptığı günler de bir başka ilginç haber düşüverdi gündeme. Haber başlığı aynen şöyle: “Almanya eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff Türk firmasında işe başladı”. Olacak iş değil. Adamlar bir taraftan Almanya-Türkiye arasını açacak haberler üretsinler, yayınlasınlar siz varın eski bir Alman Cumhurbaşkanı olarak bir Türk firmasının Almanya temsilcisi olun. Kabul edilir cinsten değil. Haberin yayınlanmasıyla Almanya ayağa kalkı. Karıştı. Hatta koalisyon hükümetinin ortağı Sosyal Demokrat Parti ve Sol Partili siyasetçiler eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff’a tepki gösterdi. Diğer taraftan Sol Parti Meclis Grubu Başkanı Sahra Wagenknecht ise eski cumhurbaşkanlarına sağlanan gelirlere ilişkin düzenlemeleri değiştirmek için meclise konuyla ilgili yasa teklifi sunacaklarını belirtiyor.

Evet. Siz, istediğiniz kadar, ister Avrupa ister küresel boyutta Türkiye ile ilgili yalan haberler yaptırarak, anti Türkiye ve anti Erdoğan kampanyası yürütebilirsiniz. Sizin, Kemal Kılıçdaroğlu gibi Türkiye destekcileriniz de olabilir. Ancak. Sizin hesap etmediğiniz, edemeyeceğiniz bazı spontan gelişmeler olur ki, Almanya’yı bir anda karıştırır. Eski bir Alman Cumhurbaşkanı bir Türk firmasının temsilcisi oluverir.

Naçizane görüşüm; çatışmacı metod yerine uzlaşmacı bir yol seçin. Kavga, yalan ve manipülasyon ilelebet olamaz. İnsanın fıtratına orta yol daha yatkındır.

Veyis Güngör
9 Ağustos 2017

 

Scroll naar boven
Scroll naar top