Harry Mulisch’in anlattığı Hollanda’dan günümüze…

Bugün, 30 Ekim 2020. Dünyaca ünlü Hollandalı yazar Harry Mullisch’ın ölümünün onuncu yıl dönümü. İyi bir romancı olarak Hollanda tarihinde yerini alan Harry Mullisch, aynı zamanda bir şair. Felsefi yazılarıyla da tanınır. Özellikle geçen yüzyılın ikinci yarısında Mullisch’in eserleri, meslektaşları Willem Frederik Hermans ve Gerard Reve ile birlikte, Hollanda okullarında okuma kitabı olarak tavsiye edilen üç büyük edebiyatcı arasında yer alır. Bir savaş çocuğu olan Harry Mullisch, İkinci Dünya Savaşı başladığında on üç yaşındadır. Bu süreci, iliklerine kadar yaşamış ve “Çok fazla savaş deneyimim olmadı. Zaten ben savaşın kendisiydim” cümlesiyle eserlerine yansıtmıştır Harry Mulisch.  

83 yaşında hayatını kaybeden Harry Mullisch, 1927 yılında Haarlem’de doğmuştur. Yirmili yaşlarda yayınlanmaya başlayan eserleri, çeşitli edebiyat ödülleri alır. Hollanda okullarına giden hemen hemen herkesin okuduğu veya bildiği ‘Suikast’ ve ‘Cennetin keşfi’ eserleri filme çekilir. Bunlardan ‘Suikast’ 1986 yılında ‘En İyi Yabancı Film Oscar’ ödülünü kazanır. Mullisch’in ölümünün onuncu yılında bile bu iki kitabı en çok satan kitaplar arasında yer almaya devam ediyor.
Suikast kitabı, Amsterdam Merkez Halk Kütüphanesi’nden geçen yıl 731 kez ödünç alınmış ve okunmuş. Radboud Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin orta dereceli okullarda yaptırdığı araştırmada, Harry Mullisch’in kitapları okuma listesinin ilk otuzu arasında yer alıyor.  

Savaş sonrası ‘Büyük Üçlü’ yazar olarak bilinen, Harry Mullisch, Willem Frederik Hermans ve Gerard Reve, her ne kadar ayrı kabiliyetlere sahip olsalar da, kendi aralarında bir mücadele ve yarış içinde olmuşlardır. Hermans, güçlü bir düşünür ama, herkesten korkan bir polemikçi. Reve fark edilebilir bir şekilde en büyük stilist. Mullisch ise beyhude bir fırça ama, gerçek bir külliyat yazarıdır. Mullisch eleştirilere pek dayanamaz. Kendisine yapılan eleştirilerin üzerine körükle gider. Gerard Reve ile girdiği çağdışı tartışmalar, Hollanda edebiyatında özel bir yer edinir.

Tahmin edileceği üzere, Harry Mullisch eserlerinde savaş döneminin acılarını, olaylarını ve trajedilerini anlatıyor. Anlatılanlar savaş sonrası kuşakların düşünce dünyasını nasıl etkilediğini de göstermektedir.

İkinci Dünya Savaşı esnasında, bir polis memurunun öldürülmesiyle, Haarlemli Steenwijk ailesinin başına gelenler, Anton’un anne ve babasının öldürülmesi, kardeşi Peter’in vurulması, ‘Suikast’ kitabının hikayesidir.
Kitabın kahramanı Anton ailesini kaybettiğinde 12 yaşındadır. Anton tıp okur ve anestezist olur. İki defa evlenir. Çocukları olur. Hayat bir şekilde devam eder. Kitap, suç ve sorumluluk konularını işlemektedir. Kitabın en önemli motivasyonu ise, korkunç yaşantıların, acıların unutulması ve hayatı, kaderin akışına bırakmak olarak karşımıza çıkar. Zıt motifler; yani aşk-nefret, iyi-kötü, suçluluk-masumiyet ve aydınlık-karanlık sık sık hikayede yer alan motifler arasındadır.

Ölümünün onuncu yılında, Harry Mullisch anısına yeni kitaplar yayınlanıyor. Bunlardan bir tanesi, Mullisch’in annesi Alice Schwarz’ın Amerika’ya göç eden bir Yahudi kadını olarak oğluna yazdığı mektupları içeren kitap. Eser, biyograf Robbert Ammerlaan tarafından kaleme alınmış. Bilindiği üzere, Mullisch’in babasının Nazi’lerle ilişki vardı. Bundan dolayı, Frankfurtlu Yahudi bir bankacının (Jacob Schwarz) kızı olan annesi kampa gönderilmedi.

Evet, on yıllardır Hollanda’yı yöneten İkinci Meclis, Birinci Meclis, Yerel Yönetimler, diğer karar vericiler, kanaat önderleri, yazarları, Harry Mullisch ve meslektaşlarının eserlerini okuyarak yetiştiler. Bu neslin babaları ve kendileri, Hollanda’da İkinci Dünya Savaşı esnasında yaşanan acıları, trajedileri, korkunç olayları ve sonrasındaki etkilerini hepimizden daha iyi biliyorlar. Bilmeleri gerekir. Buna rağmen, Hollanda siyasetinin giderek aşırı sağa kayması, ırkçı ve yabancı düşmanlarının hoş görülmesi, fikir özgürlüğünün tek taraflı yorumlanması, kutuplaşmanın ve ötekileştirmenin normalleşmesi nasıl izah edilebilir?

Çok düşündürücü ama Harry Mullisch’in ölümünün onuncu yılında işte böyle bir Hollanda ile karşı karşıyayız. Peki böyle bir Hollanda’yı, Hollanda’nın dünyaya hoşgörülü bir ülke olarak tanınmasına katkıda bulunan isimlerden biri olan ünlü yazar Harry Mullisch’in anlattığı Hollanda ile nasıl bağdaştıracağız?

Veyis Güngör
30 Ekim 2020

Scroll naar boven
Scroll naar top