Dijital diktatörlük ve 21. Yüzyılın sorunları

Yuval Harari yaptığı sıradışı açıklamalar ile dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor.
Hatırlayanlar olacaktır. Bu sütunlarda Harari’nin görüşleri ile ilgili paylaşımlar yapmıştık. Örneğin, Amsterdam Türkevi Söyleşileri’nde, yazar Sadık Yemni, ‘Harari’nin Homo Deus-İnsan Tanrı – Yarının kısa bir tarihi’ adlı kitabı üzerine durmuştu. Yemni, Harari’nin tanımladığı Homo Deus’un karşısına, Allah’a iman eden, güvenen, O’ndan korkan, takva sahibi Kul İnsan – Homo Kul’u çıkarmıştı. Ve Yemni, ‘21.yüzyılın ilahiyatçıları bu çağın bilimsel gelişmelerini bilen ve dini metinleri yeniden yorumlayabilen özelliklere sahip olmak zorundadır’ demişti.
Bir başka yorumda, yine Harari’nin, Davos Zirvesi’nde yaptığı konuşmaya yer vermiştik. Harari, dünya liderlerinin de katıldığı bu toplantıda, veri dikdatörlerine karşı dikkat edilmesini söylemişti. Harari, yirmi veya yirmibeş yıl sonra günümüzden farklı bir insan cinsinin olacağını iddia etmişti. İnsanların bağımsız olarak yaşayamayacaklarını belirten Harari, ‘Küçük bir elit grup insanlığı idare edecek’ (bio teknolojinin sahipleri) demişti.
Harari, üç kitabıyla dikkatleri üzerine çekiyor.
Bunlar;
‘Sapiens’ (Biz kimiz? Sorusuna cevap arıyor),
‘Homo Deus’ (Yakın gelecekte başımıza ne gelecek? Sorusuna cevap arıyor)
‘21. Yüzyıl İçin 21 Ders’(Önemli sorunlarımız nedir ve bunlarla nasıl baş edebiliriz? Sorularına cevap aranıyor).
Harari’nin, Sapiens ve Homo Deus kitapları 12 milyondan fazla sattı.
Sapiens’i (insanlığın küçük tarihi, alt başlığı ile) okuyanlar arasında Obama ve Bill Gates de var.
Yani, insanlık tarihinin her dönem gündeminde olan sorular. Bir başka ifadeyle; kendini arayan insan, yine gündemde.
Harari’nin son kitabı, ‘21. Yüzyıl İçin 21 Ders’, eylül ayının ilk haftası piyasaya çıktı.
Kitabın özeti, The Atlantic’in Ekim 2018 sayısında yayınlandı. Vrije Nederland dergisinde de bir eleştiri yer aldı.
Harari, 21 Ders’te, günümüzde yaşanan olayları, yalan haberleri, Brexit, terörizm, iş, savaş v.b. konuları ele alıyor.
Örneğin ‘Anlam’ başlıklı dersin ilk soruları şöyle:
Ben kimim? Yaşamda neler yapmalıyım? Yaşamanın anlamı ne?
Harari’ye göre, liberalizm güvenilirliğini her geçen gün kaybediyor.
Yapay zeka ile demokrasiler eş zamanda değişime uğruyor.
Ona göre, demokrasiden yana saf tutan teknoloji artık değişiyor, yapay zekâ daha fazla etki yarattıkça demokrasilerde daha radikal değişiklikler yaşanabiliyor.
Yine O’na göre, Biyo-teknoloji, manevi yaşantımıza (düşüncelerimiz, seçimlerimiz, hislerimiz.) yeni açılar kazandırmayı sürdürüyor.
Harari’ye göre, günümüz teknolojisi milyarlarca insanı ekonomik olarak yabancılaştırıyor.
Harari, ‘Yirmibirinci yüzyılda yetişkin insanları eğitmek için, büyük eğitim sistemleri oluşturulmalıdır’ diyor.
Harari, ‘Aksi halde, 2050’ye gelindiği zaman kullanışsız ve işlevsiz bir sınıf ortaya çıkabilir’ diye devam ediyor.
Harari’ye göre dijital diktatörlükler yükseliyor.
İnsanlar ekonomik değerini yitiriyor. Bu şekilde, insanlar daha kolay izlenebilir ve kontrol edilebilir hâle de getirilebilir. Örneğin, ‘Filistinliler her ne kadar Batı Şeria’da bazı kasaba ve köylerin idaresinde bulunurlarsa bulunsunlar; gökyüzüne, radyo dalgalarına ve siber uzaya hâkim olan İsraillilerdir.’ diyor Harari.

Harari Kuzey Kore’den de örnek veriyor ve şöyle diyor: ‘Bir gün, Kuzey Koreli biri, Kim Jong Un’un resmine baktığı anda biyometrik alıcılar eğer öfke emareleri gözlerse (yüksek kan basıncı, iyice etkinleşen amigdala); bu kişi ertesi gün kendini bir gulagda bulabilir.’
Harari Yahidilere de laf atıyor.
‘Tevazü: dünya senin etrafında dönmüyor’, başlığını taşıyor 12. Ders.
Harari’ye göre, Yahudiler, dünyanın kendi etrafında döndüğünü düşünüyorlar.
Ona göre; Yahudiler, dünyada önemli bir toplum olduklarından asla şüphe duymuyorlar. Hatta, Yahudiler, kendilerini insanlık tarihinin kahramanları olarak görüyorlar.
Öyleki, bu inanışın ‘yoga’ya bile yansıdığını söylüyor Harari.
Kendisinin de Yahudi olduğunu söyleyen Harari, Yahudiler’in de kirli çamaşırlarının dolaptan çıkartılması görüşünde.
Evet, Harari yeni kitabı, ‘21. Yüzyıl İçin 21 Ders’ ile, insanlığın karşı karşıya kaldığı sorunlara dikkat çekiyor. Dijital diktatörlüğün tehlikelerini ortaya koyuyor. Bireyin tüm bilgilerinin küçük bir grubun elinde toplanması ve bunun tehlikelerine işaret ediyor. İnsanların evcil hayvanlara dönüştürülmesi riskinden bahsediyor. Bu gidişatın tehlikeli olduğunu söylüyor ve yapılacak en önemli katkıyı şöyle açıklıyor:, ‘Aşırı miktarda verinin az sayıda kişide toplanmasını engelleyecek yollar bulmak olacaktır’.
Bunun başarılması, aynı zaman da demokrasinin korunmasıdır…
Veyis Güngör
13 Eylül 2018

Scroll naar boven
Scroll naar top