Aidiyet bilinciyle sandık başına…

Avrupalı Türkler’in, Türkiye seçimlerine katılmaları hem demokratik bir hak, hem vatandaşlık görevi hem de çifte aidiyetin bir göstergesidir.

Siyaset bilimcilerine göre, siyasi bütünleşme çok boyutlu bir kavramdır. Üç tip siyasi bütünleşme sözkonusudur. İlki vatandaşların demokratik siyasi kurumlara güvenmesidir. İkincisi ifade özgürlüğü gibi demokratik değerlere bağlılıktır. Üçüncüsü de siyasi katılımdır.

Avrupalı Türkler olarak, onyıllardır içinde bulunduğumuz ülkelerde siyasi katılım mücadelesi vermekteyiz. Bu mücadele, bireysel olarak siyasi partiler ve sendikalar içinde, etnik örgütlenmeler düzeyinde sosyal faaliyet olarak yapılmaktadır.

Uzun mücadelelerden sonra, vatandaşı olduğumuz ve aidiyet duyduğumuz ülke Türkiye için de, etkin seçme ve seçilme hakkına sahip olduk. 2014 yılında ilk kez Cumhurbaşkanlığı seçiminde oylarımızı kullandık. Daha sonra 7 Haziran 2015 ve 1 Kasım 2015 genel seçimlerinde oy kullanan Avrupalı Türkler olarak, 16 Nisan 2017 referandumunda da, Avrupa’da kurulan sandıklarda ve gümrüklerde vatandaşlık görevimizi yerine getirdik.

Bu defa, 24 haziran tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri için sandığa gideceğiz. Oylarımızı yaşadığımız ülkelerde kurulan seçim sandıklarında ve gümrüklerde kullanacağız.

Partiler ve Avrupalı Türkler

Türkiye’de seçime katılan siyasi partilerin seçim beyannemalerinde, yurtdışında yaşayan Türklerle ilgili görüşleri de yer almaktadır.
AK Parti seçim beyannamesinde; AK Parti Yurt Dışı Seçim Koordinasyon Merkezi (YSKM) olarak Avrupalı Türkler’e yönelik bir dizi hizmetler açıklanıyor. İki somut öneri göze çarpıyor: “TBMM Yurt Dışı Türkler Komisyonu ve Yurt Dışı Vatandaşlar Koordinasyon Kurulu”nun oluşturulması.
CHP’nin seçim bildirgesinin Dış Politika bölümünde, ‘Yurtdışındaki İnsanlarımız’ başlığı altında bir dizi vaatler yer alıyor.
İYİ Parti’nin seçim beyannamesinin Dış Politika bölümünde ‘Türk Dünyası ve Yurtdışında Yaşayan Türklerin sorunları’ adı altında Avrupalı Türkler de var.
MHP’nin seçim beyannamesinin de, Dış Politika bölümünde Avrupalı Türkler, ‘Türk Dünyası’ başlığı olarak ele alınmış.

Avrupalı Türkler’in TBMM’de temsili

Geçmiş seçimlere kıyasla, 24 haziran seçimlerinde Avrupa’da yaşamış, farklı STK’larda görev yapmış, Avrupalı Türkler’in konumlarına hakim isimlerin, seçilecek sırada milletvekili adayı olmaları sevindiricidir. Bu durum, örneğin Fransa ve İtalya’nın dışarıdaki vatandaşlarına uyguladığı gibi, gelecekte Avrupa’nın bir seçim bölgesi olacağı yönünde atılan bir adım olarak değerlendirilebilir.
TBMM’ye seçilecek Avrupalı Türk adaylar bu yönde çalışmalar yapacaklardır. Bu adaylar, ayrıca, Avrupalı Türkler’in Türkiye siyasetine katılımlarının da somut bir örneğini teşkil edeceklerdir.

Demokratik hak ve çifte aidiyet gereği

Çifte aidiyete sahip Avrupalı Türkler için, nasıl ki, Avrupa ülkelerinde oy kullanmak siyasi katılımın bir göstergesi ise, Türkiye seçimleri için oy kullanmak da demokratik bir hak ve vatandaşlık görevidir. Nasıl ki, İtalya veya Fransa’nın dışırıda yaşayan vatandaşları ülkeleri için oy kullanıp, temsilcilerini seçiyorlarsa, Avrupalı Türkler de kendi dünya görüşlerini temsil edecek Türkiye’deki bir partide kendi adaylarına oylarını vermelidirler.

15 Temmuz kanlı darbesi ve sonrası, Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasındaki gelişmeler, her ne kadar Avrupalı Türkler üzerinde olumsuz bir hava oluştursa da, Avrupalı Türkler’in 24 Haziran Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem millletvekili genel seçimleri için oylarını kullanmaları doğaldır.

Türkiye için oy kullanmak demokratik bir hak, vatandaşlık görevi ve aidiyet bilincimizin bir ifadesidir.

Hollanda’da oy verme işlemi 15 Haziran Cuma günü saat 09.00’da başlayacak ve 19 Haziran akşam saat 21.00’e kadar devam edecektir.

Türkevi Topluluğu
AMSTERDAM
12 Haziran 2018

Scroll naar boven
Scroll naar top