Amsterdam Belediyesinden tarihi karar: Artık ‘Sincan’ yok, ‘Doğu Türkistan’ var

Geçtiğimiz hafta Amsterdam Belediyesi Meclisi’nin Doğu Türkistan ile ilgili aldığı kararı büyük bir sevinçle okuduk. Meclis kararına göre, bundan böyle Çin’in “Sincan” olarak kullandığı bölge için “Doğu Türkistan” ifadesi kullanılacak. Amsterdam’ın kuruluşunun 750. Yılının kutlandığı bir sürede bizim için böyle anlamlı kararın alınması, öncelikle Amsterdam Türklerini ve elbette Avrupa Türklerini ziyadesiyle memnun etmiştir.

Amsterdam Belediyesi, böyle bir kararı, elbette durup dururken kendiliğinden almadı. Belediye Meclis’inde temsil edilen DENK Partisi Meclis Üyesi Süleyman Koyuncu, bu konuda Meclise bir önerge sundu. Önergede Çin’in “Sincan” olarak adlandırdığını bölgede, soydaşlarımızın yaşadığını ve bu bölgenin doğru adının “Doğu Türkistan” olduğunu belirterek, Sincan yerine Doğu Türkistan isminin kullanılmasını isteyen bir önerge sundu.. Önerge kabul edildi. Amsterdam Belediyesinde, bundan böyle, ‘Sincan’ değil ‘Doğu Türkistan’ adı kullanacak.

Hatırlanacağı üzere, geçtiğimiz aylarda DENK Partisi aynı önergeyi Lahey’deki Temsilciler Meclisinde de gündeme getirmişti. Ancak, çoğunluk kabul etmeyince önerge ret edilmişti.

Bu karar, Amsterdam’ın kuruluşunun 750. Yılı etkinlikleri çerçevesinde tarihi bir karardır. Amsterdam’ın tarihsel ve toplumsal hafızasına uygun bir karardır. Özgürlük ile sembolleşen Amsterdam’ın, Uygur Türklerinin yaşadıkları bölgeyi Doğu Türkistan olarak adlandırması, kentin tarihsel hafızasına da uygun bir karardır. Bu karar, aynı zamanda Uygur Türklerinin, Çin zulmü altında, etnik temizlik ve soykırım ile karşı karşıya olduklarının da ifadesidir.

Amsterdam Belediyesi, Uygur Türklerinin zulmünü elbette ilk kez duymuyor. Onlarca yıla uzanan çok farklı etkinliklerle, Çin zulmü Amsterdam’da gündeme getirilmişti.

Bu köşeyi takip edenler hatırlayacaklardır. “Bir Uygur Dünyaya Bedel” başlığı ile şu cümleleri ifade etmiştim: “Abdurehim Gheni, dokuz aydır yağmur, rüzgar demeden her hafta sonu Amsterdam DAM Meydanında tezgah açıyor. Gelen, geçen, merak eden, dünyanın farklı ülkelerinden Amsterdam’a gelen insanlara Çin zulmü ve kamplardaki Uygur Türklerinin durumunu anlatıyor. Biz konuşurken bir çift yaklaştı ve ‘Uygurlar kim? Nerede yaşarlar? Bu fotoğraflar nedir?’ diye sordu.Abdurehim Gheni, aşkla, canla, başla, Uygurlara yapılan insanlık dışı zulmü anlattı. 3 milyona yakın Uygur’un Çin hükümetince çeşitli bahanelerle, sözde eğitim kamplarına alındıklarını gayet inandırıcı bir dille ifade etti”.

Yine Doğu Türkistan davasının Avrupa’da anlatılması çerçevesinde, Avrupa Türk diasporası onlarca program yaptı. Bu programlar, Avrupa Birliği’nin merkezi olan Brüksel’de yapılırken, Lahey’de, Amsterdam’da ve diğer Avrupa başkentlerinde de yapıldı. Programlara o yıllarda Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabia Kadir de sık sık katıldı.

O programlardan biri Amsterdam’da, ‘Avrasya Sivil Toplum Buluşmaları’ adıyla yapılmıştı. Program, 2015 yılında, ‘Dünya İnsan Hakları Günü’ çerçevesinde, “Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabia Kadir’in sürgünde 10. Yılı” anma programı olarak yapılmıştı.

Amerika’dan Rabia Kadir, Türkiye’den Seyit Tümtürk’ün de katıldığı program Uygur Pilavı ikramıyla başlamıştı. Anma programında Rabia Kadir’in son on yılda yaşadıklarını anlatan kısa bir belgesel gösterildi.
Rabia Kadir’in sürgünde geçen on yılı anısına organize edilen bu programın amacının, dünya kamuoyunun dikkatlerini, Çin’in Uygur Türklerine uyguladığı zulüm ve baskılara dikkat çekmek olduğu, Rabia Kadir’in Hollanda ziyareti çerçevesinde Hollandalı gazetecilerle de buluşup, verdiği mücadeleyi anlatması olarak tanımlandı.

Sürgünde Doğu Türkistan davası ve insan hakları mücadelesi veren Rabia Kadir’e, Türkevi Topluluğu ve organizasyon adına, Darphane’de özel olarak bastırılan ‘Kaşgarlı Mahmut Parası’ hediye edildi.

DENK Partisi Amsterdam Belediyesi Meclis Üyesi Süleyman Koyuncu’nun verdiği önerge ve Amsterdam Belediyesi Meclisi’nin tarihi kararı, ister istemez Amsterdam’da Uygur Türkleri ile ilgili yapılan faaliyetleri tekrar hatırlattı. Bu vesileyle Koyuncu’ya teşekkür eder, bu hareketle, Avrupa Türk diasporasının küresel bir aktör olduğunu tekrar dile getirir, diaspora şuuru ve sorumluluğunun artarak devamını dilerim.

Veyis Güngör
20 Temmuz 2025

Scroll naar boven
Scroll naar top